ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞ BİRLİĞİ İLE İNOVATİF “YERLİ ÜRÜN” ATAĞI

Dental biyomalzeme alanında Türkiye’de bir ilk gerçekleşti. Antibakteriyel nano kompozit diş dolgu malzemelerinin yüzde yüz yerli üretimi için Yıldız Teknik Üniversitesi ve yerli sermayeli UMG Uysal Medikal / Avrupa İmplant firması iş birliği yaptı. Türkiye’nin 11’inci Kalkınma Planında yer alan yerli üretim ve girişimci üniversite hedeflerine hizmet eden bu iş birliği, üniversite patentinin sanayiye lisanslanması adına önemli bir örnek teşkil etti.


Yıldız Teknik Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Afife Binnaz Yoruç Hazar ve Dr. Aysu Aydınoğlu’nun çalışmaları sonucu ortaya çıkan bu önemli buluşun yerli ve milli bir ürüne dönüşmesiyle; Türkiye’nin stratejik bir teknik alanda dışa bağımlılığının azalması ve uluslararası bir marka yaratılması mümkün olacak.Türkiye’nin üniversite-sanayi ekosistemi için dönüm noktası sayılan bu teknoloji transferinin imzaları 20 Kasım tarihinde Yıldız Teknik Üniversitesi – Davutpaşa Yerleşkesinde yer alan Otağ-ı Hümayun’de yoğun bir katılımla gerçekleşti.

Yıldız Teknopark Genel Müdürü Mesut Güner’in açılış konuşmasıyla başlayan ödül töreninde patent, yerli üretim ve inovasyon konuları üzerinde sıklıkla duruldu. Güner, Yıldız Teknik Üniversitesi olarak artık bir girişim üniversitesi olduklarını ve bugünkü lisans töreniyle ekonomiye katkı sağladıklarını, bu vesileyle de amaçlarına ulaştıklarını iddia etti. Bilginin sanayileşmesi gerektiğinin altını çizen Güner, üreticinin, sanayicinin ve akademisyenin hepsinin karşılıklı olarak kazanması gerektiğini belirtti.

Sonrasında kürsüye geçen buluş sahibi Prof. Dr. Afife Binnaz Yoruç Hazar, bu sonuca gelene kadar geçtiği zorlu süreçlerden bahsetti. 90’lı yıllarda temelleri atılan söz konusu buluş için yapılan nice araştırmaları ve çalışmaları aktardı. Buluş için patent alım sürecine gelindiğinde yapılan patent araştırması sonucunda söz konusu çalışmaların birkaç ayrı bölümde sonuçlandırılmasına karar verildiği ve bugün tüm bu değerli çalışmaların meyvesinin toplandığını belirtti.

Bu süreçte sanayici gözünden bakmanın, sanayiciyi anlamanın çok önemli olduğunu vurgulayan Hazar, sanayicilere danışmanlık yaparak öncelikle onların istek ve taleplerini anladığını, sanayi ve endüstri firmalarıyla yakın ilişkiler kurmanın bu işin temel noktası olduğunu açıkladı.

Sözlerini “ülkemizin milli teknoloji aracına ihtiyacı var ve biz buna hazır olmalıyız” diyerek noktalayan Hazar, süreç boyunca tüm emek ve destek veren kişi ve kuruluşlara teşekkürlerini sundu.

İş birliği yapılan firma Avrupa İmplant Satış ve Sistem Müdürü Fatih Uysal yaptığı konuşmada;
Türkiye’nin 11. Kalkınma planını kapsamında hem yerli ve milli üretim hem de girişimci üniversite misyonunu tamamlayan ürünümüz dental kompozit, yüzde yüz yerli ve milli olarak üretilecektir.
Gerçekleştirilecek ihracat ile ülkemize döviz geçişi sağlanacaktır. Bu proje ile üniversite sanayi iş birliğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladık, dedi.

Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi – Patent ve Lisanslama Uzmanı Volkan Okutan, lisans ödül töreni ile ilgili; “Patent Lisans İmza Töreninde yanımızda olan tüm paydaşlara teşekkür ederiz. Türkiye Teknoloji Transfer Ekosistemi halen gelişimini sürdürmektedir. Tüm paydaşların, bilgi ve tecrübe paylaşımı ile birlikte öğrenme sürecine katkıda bulunması bu gelişimi hızlandıracaktır. Bu bağlamda; YTÜ Teknoloji Transfer Ofisi olarak gelişime katkı verecek olan her türlü paylaşımı çok önemsiyoruz. Söz konusu lisanslama, dental sektörde uzun yıllardır faaliyet gösteren ve bu buluşu milli bir marka olarak üretebilecek yerli sermayeli bir firmaya yapılması açısından büyük önem arz etmektedir. YTÜ Teknoloji Transfer Ofisi olarak; buluşçu akademisyenlerimiz, firma ve üniversite arasındaki iletişimi sağlayan bir arayüz gibi davranmak ve taraflar arasındaki dengeleri gözeterek sürecin bürokratik kısmını kolaylaştırmak adına büyük çaba gösterdik. Ancak bu sürecin kilit faktörü; buluşçu akademisyenlerimizin buluşa dair tutkuları ve firmanın cesareti olmuştur. Bir buluş ne kadar değerli olursa olsun, buluşçu ekibi tarafından sürekli olarak desteklenmediği ve geliştirilmediği sürece sanayinin ilgisini çekmesi mümkün olmamaktadır.” dedi.