Gün geçmiyor ki kurduğumuz cümleler, inovasyon, yenilik, problem, çözüm kelimelerinden yoksun kalsın. Yaratıcı, yeni ve farklı olmak bir günde gelişen, kolayca erişilebilecek bir olgu değil.
Bugün Samsung’un ve dünyanın en büyük hava araçları üreticisi olan Boeing’in ortak bir sırrı var elbette. O sır aslında 4 harften oluşuyor: TRIZ!
TRIZ, Rusça “Teoriya Resheniya Izobretatelskikh Zadatch” kelimelerinin baş harflerinden oluşmuştur. TRIZ yaklaşımı, İngilizce “Theory of the Solution of Inventive Problems” veya Türkçe “İcat Temelli Problem Çözme Teorisi / Yaratıcı Problem Çözme Teorisi” olarak tanımlanmaktadır. Yöntem ise birçok sistematik düşünme aracından oluşmaktadır.
Şirketlerin rekabetinde öne çıkan yaratıcı olma ve inovatif ürün çıkarma yetkinliklerinin arasında TRIZ yaklaşımı en tercih edilen yöntemdir.
TRIZ teorisi Genrich Altshuller tarafından ortaya atılmıştır. Altshuller, Sovyet donanmasında patent subayı olarak görevliyken tüm patent süreçlerini öğrenerek problem çözme tekniklerine sistemli bir yaklaşım geliştirmiştir. TRIZ yaklaşımının en önemli özelliği, çözümlenen problemlerden yola çıkarak problem çözmektir. TRIZ, birçok makaleye konu olmuş ve şirketler için de önemli, hızlı ve inovatif AR-GE aracı olarak kullanılmaktadır. Özellikle
hızlandırılmış AR-GE, teknolojik evrim ve öngörü, uzun vadeli stratejik planlama, yalın yöntem, eğitim ve bireysel beceriye katkı olarak TRIZ yöntemi kullanılmaktadır.
Mevcut ürün ve süreçlerde veya yeni ürün ve süreç geliştirmek için kullanılan TRIZ yönteminin en büyük özelliği, somut ve kolay uygulanabilir olmasıdır. Şirketini, ürününü, pazarını iyi tanıyan bir ekip, bu yöntemi adım adım uygulayabilir ve kısa sürede çözüm odaklı sonuçlara erişebilir.