Popüler dizi ya da içeriklerde yer alan bazı unsurlar kısa süre içerisinde dilimize yerleşiyor. Bir söz grubu, slogan, espri, diyalog ya da belki o yapılan bir söz hatası, gaf… Her biri anında popüler hale gelip çoğu kişi tarafından kullanılır duruma gelebiliyor. Tabii bu popülerlikten faydalanmak isteyen kişiler, soluğu marka tescil başvurularında buluyor. Bu sefer ‘’girişimcilere ilham olan’’ ve marka tescil başvuruları yaptıran o dizi Yılmaz Erdoğan’ın İnci Taneleri dizisi oldu. Gelin ‘’inci taneli başvuruları’’ beraber inceleyelim.
Dizinin fragmanının yayımlandığı gün itibarıyla Hazar Ergüçlü’nün dansı ve dans ettiği o şarkı meşhur oldu. ‘’Dilber evin barkın yok mu?’’ sorusu, sosyal medyada hızlıca yayıldı, birçok videoya uyarlandı, espriler yapıldı, içerikler üretildi. Tabii sadece sosyal medyanın bir malzemesi olmadı bu söz, marka tescil başvurularında da kendini gösterdi. İşte o tescil başvuruları…
1. 2024/022691 numaralı bu marka tescil başvurusu, ‘’dilber izmir evin yok mu?’’ ifadelerini içeriyor.
2. 2024/017367 numaralı bu başvuru, ”dilber 2024 modern zamanlar gazinosu” ibarelerinden oluşuyor ve ”Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.”ni içeren 43. sınıfta yapılmış.
3. 2024/019062 numaralı marka başvurusu ise ”Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri.”ni içeren 41. sınıfta gerçekleştirilmiş.
4. Listemizin dördüncü sırasında 2024/024825 ”dilber’in gecesi” ibaresini içeren bir marka başvurusu yer alıyor. Bu başvuruda talep edilen marka tescil sınıflarının ise 9, 38 ve 41 olduğu biliniyor. 
İnci Taneleri dizisinden ilhamla yapılan marka tescil başvuruları, sadece Dilber karakteri ile ilişkili değil tabii. Türk Patent ve Marka Kurumuna yapılmış, ”İnci Taneleri” ifadesini içeren çok sayıda marka tescil başvurusu da bulunuyor. Bunlardan en ilgi çekeni ise İnci Taneleri ifadesinin bir zeytin markası olarak kullanıldığı başvuru…
Bir markanın var olabilmesi için sadece tescil başvuru yapmak yeterli değil. Böylesine popüler unsurlar, her zaman olduğu gibi kısa sürede marka tescil başvurularında kendini göstermeye devam edecek. Fakat bu başvurulardan kaç tanesi gerçekten markalaşma kriterlerini tamamlayabilir ve kendine bir yer edinir bilinmez. Dolayısıyla bu gibi başvuruların, dönemin popüler unsurlarından yararlanmayı hedefleyen, biraz da ”magazinsel” unsurlar olduğu söylemek yanlış olmaz.
Bir yanıt yazın