‘’SEVDİKLERİMİZ DE BİZİ GÖRECEK Mİ?’’ DEDİRTEN TEKNOLOJİ

Yapay zekâ, kaybettiğimiz sevdiklerimizle bizi buluşturacak güce ulaştı. 2017 yılında babasını kanserden kaybeden James Vlahos, geliştirdiği sohbet robotu sayesinde babasıyla hala görüşebiliyor. Dadbot isimli bu teknoloji Vlahos’a babasıyla bir aradaymış gibi hissettiriyor.

Vlahos bu teknoloji için henüz babası ölmeden çalışmaya başladı ve onun sesini hayattayken kaydetti. Hikayelerini, tavsiyelerini, yaşamını anlattığı ses kayıtlarıyla elde ettiği veriyi daha sonra yapay zekâ aracılığıyla konuşabilen bir formata dönüştürdü. James Vlahos geliştirdiği bu sistem sayesinde hala babasının gençlik anılarını dinleyebiliyor ve hatta babasına özgü tabirleri ve argo konuşmaları bile duymaya devam ediyor.

Bu ilgi çekici teknoloji, Here After AI adlı yapay zekâ platformuna da eklendi. Kaybettiği sevdikleriyle konuşmak isteyenler, bu site üzerinden bir profil oluşturup gerekli soruları cevaplamasının ve ses kayıtlarını tanımlamasının ardından kaybettiği kişinin avatarıyla konuşabilecek. Avatarlar, tanımlanan veriler yeterliyse konuşmak istenilen kişiye ait şakaları, favori sözleri; kişinin sevdiği şarkıları ve daha birçok karakteristik özelliği canlandırabiliyor. Sistemin görsel destekli olduğunu da söylememiz mümkün. Sesini duymak istediğiniz kişinin anılarıyla uyumlu fotoğrafları yüklemeniz halinde, anlatılan hikâye ile uyumlu görsel ekranınıza geliyor. Örneğin çok sevdiğiniz kişinin kendi sesinden düğün anılarını dinlerken onu gelinlik ya da damatlıkla görebilir ve özleminizi bir nebze azaltabilirsiniz.

Bu teknoloji, Netflix’te yayımlanan Black Mirror dizisinin bir bölümünü hatırlara getiriyor. Dizinin ikinci sezon, birinci bölümünde mutlu ve evli bir çiftin hikayesi ele alınıyor. Martha ve Ash, yeni taşındıkları evlerine alışma sürecindedirler. Ash, dışarıdaki işlerini halletmek için evden çıkar ve geçirdiği trafik kazası nedeniyle bir daha hiç geri dönemez. Çok sevdiği eşini aniden kaybeden üzgün kadına arkadaşı bir programdan bahseder. Her ne kadar ilk etapta eşi ile konuşabileceğini öğrendiği bu sistemi reddetse de zaman içerisinde duyduğu özlem onu arkadaşının bahsettiği uygulamayı kullanmaya sürükler. Martha, bu programa eşine ait tüm verileri yükler ve bir gün kapısında eşinin robotik bir kopyasının olduğu bir kargoyla karşılaşır.

James Vlahos’un geliştirdiği ‘’Dadbot’’ isimli uygulama, Black Mirror’un bu bölümünün hiç de ütopik bir ihtimal olmadığını gösteriyor. Peki siz de böyle bir uygulamayla geçmişe yolculuk yapmak ister miydiniz? Elbette bu teknoloji hiçbir zaman sevdiklerimizin yerini doldurmaya yetmez. Fakat yapay zekânın bugün geldiği nokta ve sunduğu imkanlar son derece ilgi çekici görünüyor.

Share