Douglas Fairbanks’in yaratıcısı olduğu ve Antonio Banderas’ın oyunculuğuyla hayat bulan maskeli kahraman Zorro, geçmişin tozlu sayfalarından çıkıp sınai mülkiyet sahnesinde yeniden gündeme geldi.
Geçtiğimiz aylarda Avrupa Birliği İç Pazar Uyum Ofisi (OHIM), Zorro markasının “basılı malzemeler ve eğlence” kategorilerinde geçersiz olduğu kararına vardı. Bu karara göre, ortalama tüketici “Zorro” ibaresini gördüğünde söz konusu ürünle Zorro’nun hikâyesinin anlatıldığını varsayacaktır ancak bunu menşei belirten bir kelime olarak algılamayacaktır. Bu nedenle “Zorro” kelimesinin tek başına kullanıldığında tanımlayıcı olduğu ve yeterince ayırt edici olmadığı sonucuna varıldı. Bu karar John Gertz’in yöneticisi olduğu Zorro Productions Inc. firmasına büyük bir darbe olarak görüldü.
Zorro Productions Inc. aynı zamanda “Z – The Musical of Zorro” (Z – Zorro Müzikali) müzikalinin yazarı Robert Cabell ile de büyük bir savaş içerisinde.
Tehditleri geri püskürtmek ve Zorro müzikalinin prodüksiyonlarını hayata geçirmek için Cabell, Johnston McCulley’in 1919’daki ilk Zorro hikâyesinin ve Fairbanks’in 1920’deki filminin haklarının artık kamuya mal olduğunu ve markaların da hileli şekilde tescil edildiğini iddia ediyor.
Cabell bu çabasıyla OHIM nezdinde kendi adına olumlu bir sonuca varmış gibi görünüyor. Bu karar aynı zamanda film adlarının ve edebi karakterlerin marka olarak kullanımına da kısıtlamalar getiriyor.
Karara göre “Eğer söz konusu film adı esasen önemli bir hikâye ya da kitap adı gibi markanın mallar/ hizmetler kapsamında algılanabileceği şekilde halk nezdinde yaygın bilinirlik kazanmışsa, ilgili markalar ayırt edici olarak değerlendirilmeyebilir.” Bu anlamda, hikâyenin birçok basılı sürümünün ve/veya çok geniş bir kitleye ulaşan çok sayıda televizyon, tiyatro ve film uyarlamalarının bulunması durumunda ayırt ediciliği gitgide azalmaktadır.
OHIM, 38 filme sahip Zorro’nun da bu tanıma uyduğunu belirtiyor ve “kitapların isimlerinin veya kurgu karakterlerin ticari köken göstergesi olarak kullanılması mümkün olsa da bu durum yalnızca ilişkili oldukları belirli mallar ve hizmetler için uygulanabilir” diye ekliyor. Bu çerçevede OHIM, “Zorro”’nun basılı materyaller, eğlence, kültürel faaliyetler ve spor faaliyetleri ile ilgili olarak ayırt edici bir özellik taşımadığını belirtirken boyalar, kalemler ya da meyveler içinse ayırt edici olarak kabul edilebileceğini açıklıyor.
Konu telif hakları çerçevesinde değerlendirildiğinde ise henüz varılmış bir sonuç bulunmuyor. Bu konu hala ilgili mahkemelerin dosyalarında değerlendirilmeyi bekliyor.