Birleşik Krallık’ın resmi olarak Avrupa Birliği’nden çıkması, halihazırda var olan ve bundan sonra yapılacak tüm Avrupa Birliği marka ve tasarım başvurularının kaderini değiştirecek gibi görünüyor.
Bu durumda başvurular 28 ülkeyi değil, kalan 27 ülkeyi kapsayacak. Birleşik Krallık’ı kapsaması istenen başvurular için bu ülkeye ayrı bir ulusal müracaat yapılması gerekecek. Bununla birlikte Birleşik Krallık’ın var olan Avrupa Birliği marka müracaatlarının, Birleşik Krallık’ta da geçerli olacak şekilde nasıl dönüştürüleceğine ilişkin bir yasal düzenlemeye gitmesi gerekecek.
Ancak tüm bunlar Lizbon Anlaşması’nın 50. Maddesi’ne göre, İngiliz Hükümeti’nin Birlik’ten çıkma isteğini resmi olarak Avrupa Konseyi’ne bildirmesinin ardından gerçekleşecek. Yapılan referandum bu anlamda başlı başına yeterli değil ve söz konusu bilgilendirme Hükümet tarafından yapılmadığı sürece Birleşik Krallık AB üyesi olarak kalmaya devam edecek. Ayrıca bu durum bir ilk olacağı için sürecin nasıl işletileceği de net değil ve bu nedenle İngiltere resmi olarak çıkış isteğini sunduğunda bu işlemlerin birkaç yıl sürmesi bekleniyor. Dolayısıyla, düşünüldüğü kadar kolay ve hızlı gelişen bir süreç olmayacak.
Bu süreçte fırsattan istifade etmeye çalışan, ısrarla ve hızla İngiltere’de ulusal başvuru yapılmasını önerenlere itibar edilmemesi gerekiyor zira halihazırda var olan AB başvuruları bu ülkede de koruma sağlıyor.
Sonuç olarak bu süreç boyunca, karar netleşinceye kadar tüm AB markaları ve tasarımları Birleşik Krallık ’ta koruma sağlamaya devam edecek ve söz konusu kararla birlikte İngiltere yeni bir düzenlemeyle marka ve tasarım sahiplerini rahatlatacak bir geçiş süreci çözümü geliştirecektir.