FİLM YILDIZLIĞINDAN MUCİTLİĞE: HEDY LAMARR


Çok meşhur olmasa da oldukça etkileyici bir icat hikâyesi, Google’ın 101. doğum günü şerefine Hedy Lamarr’ı doodle yapmasıyla hepimizin dikkatini çekti.

Sahne adı Hedy Lamarr olan mucidimiz, aslında gerçek adı Hedwig Eva Maria Kiesler olan Viyana doğumlu bir film yıldızı.

Hedy Lamarr, 1930’ların önde gelen aktrislerinden biri. Lamarr ayrıca bir filmde çıplak bir sahnede yer alarak (her ne kadar kamera 500 metre kadar uzakta olsa da) dönemine göre oldukça uçuk ve müstehcen bu hareketle sahne sanatlarında bir ilke imza atmış.

1933 yılında Alman bir silah tüccarı olan Fritz Mandl ile evlenen Hedy Lamarr, eşiyle birlikte Alman yüksek sosyetesinin bulunduğu partilere katılıyordu. Bu partiler sırasında genelde en son askeri teknolojiler ve sıklıkla kullanılan silahlardan torpidolar hakkında tartışmalar yapılıyordu. Ancak bu torpidoların en büyük handikabı bu silahların güdümleme sisteminden yoksun olmalarıydı. Akla gelen en iyi fikir, patlama anına kadar bombanın gemiye bağlanmasıydı. Ancak Alman donanmasının su üstünde tutulması gerektiği düşünüldüğünde bu o kadar da pratik bir çözüm gibi görünmüyordu.

İşte bu konuşmaları dinleyen Hedy parlak bir fikirle konuşmalara müdahil oldu:

Neden radyo sinyalleri bu iş için kullanılmıyordu?
Fakat bu fikir o anda pek de rağbet görmedi ve işin uzmanları bunun gerçekleştirilemeyeceğini savundu. Bu iş için radyo kullanılamazdı çünkü düşmanın bunu keşfedip yerlerini bulma olasılığı büyük bir tehdit teşkil ediyordu. Aslında daha kötüsü de olabilirdi. Ya düşman sinyalleri çözüp torpidoyu kendilerine geri yönlendirirse?Hayır, radyo dalgalarını kullanmak o kadar da akıllıca değildi! Ayrıca, bir film aktrisi savaş teknolojileri hakkında ne bilebilirdi ki?

Fakat Lamarr pes etmedi ve tezini sürdürdü. Sayılan bu tehlikelere karşılık olarak bu mesajları küçük parçaları bölmeyi ve farklı frekanslar üzerinden bunların parça parça gönderilmesini önerdi. Bu şekilde sinyaller torpidoya ulaşacak ve tüm parçalar ulaştıktan sonra mesaj tek bir parça halinde yeniden birleşmiş olacaktı (ki bu fikir aslında bugünün internet ağının temellerini atıyordu). Bu fikri de gülünç bulan uzmanlar, Hedy’nin düşünme işini mühendis ve generallere bırakmasını tavsiye edip bu fikri bir kenara bıraktılar.

1937 yılında eşinden ve Nazilerden kaçarak Hollywood’a gelen önemli aktrislerden biri haline geldi ve 1939’da yeni bir evlilik yaptı.

Geçen süre içerisinde Hedy, telsiz yönlendirme sistemi fikrini bir kenara bırakmamıştı. Şans bu ya, 1942 yılında kendisiyle aynı heyecanı paylaşan Amerikalı kompozitör George Antheil’le yaptığı çalışmalar sonucu, 2,292,387 no.su ile Amerikan Marka ve Patent Ofisi’nce tescil edilen “Gizli İletişim Sistemi” isimli patentin sahibi oldu. Frekans atlamanın ilkel bir versiyonu olan bu sistemde kendi kendine çalan piyanolarda kullanılan rulolarla 88 frekans arasındaki sinyallerin birbirini izlemesi sağlanıyordu.

1950’li yılların sonuna doğru ABD ordusu kullanımını keşfedene kadar bu teknoloji fark edilmedi. 1979’da “yayılı spektrum teknolojisi” yaygın şekilde bilinir hale gelmiş, 1980’li ve 90’lı yıllarda ise kablosuz telefonlar, uzaktan kumandalar, garaj kapısı kumandaları, karmaşık askeri sinyal bozucular ve kriptografi teknolojilerinde kullanılmaya başlamıştı.

Bu fikir aslında aynı zamanda internetin ve ağ teknolojisinin de temel noktasını oluşturuyordu: Bir sinyali ya da veriyi alıp küçük parçalar halinde göndermek ve diğer uçta birleştirerek bir araya getirmek.

Sonuç olarak Lamarr ve Antheil’ın oluşturdukları temelden faydalanılarak, günümüzde milyarlarca insanın kullandığı GSM, Wi-Fi ve GPS teknolojileri icat edildi.

İletişimin kaderini değiştiren buluşundan tek kuruş kazanamayan Lamarr, 2000 yılında Florida’daki mütevazı evinde yaşama veda etti.