6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle birlikte pek çok yenilik de hayata geçmiş oldu. Zaman içerisinde Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından verilen kararlar, söz konusu yeniliklerin somut olaylara uygulanma şekli hakkında da fikir vermeye başladı.
Tasarımlara ilişkin olarak 554 sayılı KHK döneminde, tasarım başvurusu üzerinde bir başkasına ait olan tescilli markanın yer alması halinde uygulama, tescilli marka sahibinin itirazı üzerine markayı taşıyan tasarımın bütünüyle iptaline karar verilmesinin gerektiği şeklindeydi. Bu konuda KHK’de net bir hüküm bulunmaması nedeniyle, Tasarım KHK’sinin kaynağını teşkil eden AB Topluluk Tasarımı Tüzüğü’nün ilgili maddesi gereği, başkasına ait bir markayı veya ayırt edici işareti kapsayan tasarımın tescilinin hükümsüzlüğünün talep edilebileceği hükmünden yola çıkılıyordu. Yeni kanunla birlikte bu sorun tam anlamıyla çözüm buldu diyebiliriz.
Türkiye’nin en büyük bisküvi, çikolata ve gofret üreticilerinden olan ETİ GIDA adına tescilli olan RUBY markası, üçüncü bir kişi tarafından başvurusu yapılan ambalaj tasarımı üzerinde markasal olarak kullanılmıştı. Tescilli markanın, başvurusu yapılan tasarım üzerinde kullanılmaması gerektiği gerekçesine dayalı olarak hak sahibi tarafından yapılan itiraz, Kurum tarafından yeni kanun hükümleri kapsamında değerlendirilmiştir.
Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından verilen karar; “İtiraz edilen tasarımlarda itiraza gerekçe olarak gösterilen markanın aynen kullanıldığı görülmüş ve marka hakkına dayalı itirazın kabulü gerekmiştir. Sonuç olarak, 6769 sayılı Kanun’un 68/5 maddesi dikkate alınarak itiraz edilen tasarımlarda yer alan RUBY ibaresinin çıkartılmak suretiyle tescil işlemlerinin yürütülmesinin uygun olacağı düşünülmüştür.” şeklinde ifade edilmiştir. Söz konusu tasarım başvurusundan RUBY markası çıkarılarak yeni görsel anlatımıyla tescil işlemlerinin yürütülmesine karar verilmiştir. Ayrıca burada, itiraza gerekçe olarak gösterilen marka ile itiraz konusu ibarenin ve üzerinde kullanılacak ürünlerin aynı olması da bir kriterdir.
Sonuç olarak, eski KHK uygulamasında bu tarz tasarımların tümden hükümsüzlüğüne karar veriliyordu. Yeni kanunla birlikte başkasına ait olan tescilli markayı taşıyan tasarımlara, marka hakkı sahibinin itirazı üzerine, markanın başvurudan çıkarılması suretiyle, yani tasarımın kısmi hükümsüzlüğü ile tesciline olanak sağlanmıştır.