GİRİŞİMCİLERİ HAREKETE GEÇİREN ETKİNLİK: THE PITCHER

Bu yıl ikincisi düzenlenen etkinlikte GOssIP Dergi olarak yerimizi aldık ve The Pitcher Kurucu Ortağı Batuhan Balcı ile The Pitcher Event’i konuştuk.

The Ultimate Pitching Event sloganı ile yola çıkan The Pitcher’ın hikayesi nasıl başladı?
2012 yılında ortağım Melih ile birlikte Insprad’i kurduk ve firmalara içerik üretmeye başladık. Çoğunlukla teknoloji ve girişimcilik dikeyindeki firmalar ile flört ettik. Sanıyorum kendimizi bu ekosistemdeki insanlara daha yakın bulduğumuz için böyle bir yol çizdik. Birçok kurum ve kişi tanıdık. Sonra dedik ki, “Madem bu kadar kişi tanıyoruz, haydi bir araya getirelim.”… The Pitcher böyle doğdu.

The Pitcher’ın misyonu nedir?
Belki yüzden fazla konferans ve seminere katıldım. Aynı şeyleri tekrar tekrar duymak bir süre sonra beni aşırı sıkmaya başladı. The Pitcher’ın konseptini oluştururken de buna dikkat ettik. The Pitcher’da sadece girişimcilere sahne verdik ve katılımcıların sürekli yeni fikirler duyabileceği bir ortam oluşturduk. Etkinliğin sonuç odaklı olması çok önemli. The Pitcher’da girişimci sahne alır, 5 dakikada kendini yatırımcıya anlatır, diğer 5 dakikada yatırımcının sorularını yanıtlar. Her 10 dakikada bir katılımcılar yeni bir fikre tanıklık eder ve olası iş birlikleri için fırsat sunulur. Etkinliklerimizde, Google’da 3 dakikada ulaşabileceğiniz içeriğe yer vermek yerine, kişileri tanıştırmaya ve yeni iş birlikleri oluşturmaya yatırım yapıyoruz.

The Pitcher logosu neyi ifade ediyor?
The Pitcher, fikrine ve onu hayata geçirecek ekibine güvenen girişimcilere hak ettikleri ilgiyi çekmek için başlatılan bir inisiyatif. The Pitcher kürsüsüne çıkan girişimciler, EMEA’nın en aktif yatırımcılarından bazılarına işlerini sergileme şansı buldukları için logomuzda da kürsüdeki bir girişimci yer alıyor.

The Pitcher’ı diğer girişimcilik etkinliklerden farklı kılan şey ne?
The Pitcher tamamen ücretsiz bir küresel etkinlik. Girişimler yatırımcıların radarına girerken, yatırımcılar da yeni yatırım fırsatları keşfediyor. Bunun dışında isteyen herkes The Pitcher etkinliklerine katılıp ister ekosistemin diğer oyuncularıyla tanışıyor, ister ilgisini çeken bilgilendirici yan oturumlara katılabiliyor.

Öte yandan The Pitcher’ın ana etkinliğini yılda bir kez düzenlemekle kalmıyoruz. Her ay girişimcilik ekosistemini ilgilendiren bir tartışma konusunu, yine ekosistemin öncü oyuncularını sahneye çıkararak masaya yatırıyoruz. The Pitcher Meetups ismini verdiğimiz bu buluşmalara da herkes ücretsiz olarak gelip, tartışmaya katılabiliyor.

The Pitcher katılımcı portföyünü tanımlar mısınız?
The Pitcher’ın odağında erken, orta ve ileri aşama girişimciler ile yatırımcılar var. Bunların yanı sıra kuluçka merkezleri, teknokentler ve teknoloji transfer ofisleri gibi ekosistem kurumları ile farklı sektörlerde faaliyet göstermelerine rağmen ekosisteme destek olmayı misyon edinmiş kurumlar da The Pitcher’a katılıyor.

The Pitcher’a neden katılmalı? Katılımcılar ne kazanıyor?
En büyük fayda diğer girişimciler, yatırımcılar ve kurumlar ile tanışmak. Motive ve odaklı şekilde gelen katılımcılar, işleri için dramatik faydalar sağlayabilecek bağlantılar bulabiliyorlar. Bunun yanı sıra insanlar bir gününü ayırarak ekosisteme dair ihtiyaç duydukları tüm bilgileri bizzat gözlemleyebiliyorlar.

Geçen sene ile bu seneyi kıyaslayacak olursanız ne değişti The Pitcher 2017’de?
Artık bu işi uluslararası arenaya taşıdık. 14 ülkeden 500 üzerinde girişim başvurusu aldık. Geçtiğimiz yıl 30 girişimci sunumuna yer vermiştik, fakat bu aldığımız geri bildirimler doğrultusunda bunu 20’ye düşürdük.

Bu yıl ilk kez The Pitcher’da yan oturumlara da yer verdik. Ekosistemin en büyük kurumlarından bazılarının temsilcileri, yan oturumlarda her katılımcıya çoklu fayda sunacak özgün konferans ve seminerler düzenlediler. Etkinlik takvimi daha zengindi ve bu sayede 15 Nisan’da 1000’i aşkın insanı The Pitcher’da buluşturduk.

“The Pitcher Türkiye’deki ayakları yere basan, sonuç odaklı girişimcilik etkinliğidir. The Pitcher’a fırsatları kaçırmak istemeyenler kesin katılmalıdır.”

Share