Kurulduğu günden beri yaptığı çalışmalarla büyümeye devam eden Altınbaş markası, başarısını kanıtlamış ve bilinirlik kazanmış bir marka. Kullanıcıları üzerinde oluşturduğu güven duygusu ve sunduğu kalite güvencesi ise bu ismin gücünden faydalanmak isteyenleri beraberinde getiriyor. İşte Altınbaş markasının ilişkili sınıflarda tesciline başvurulan benzeriyle mücadelesi…
Altınbaş ailesinin 1950’lerde Gaziantep’te toptan takı alım satım isine girmesiyle doğan Altınbaş markası, tanınmış bir markadır. Kurulduğu günden bu yana mağazalaşma faaliyetlerine devam ederek bugün yurt içinde ve yurt dışında 100’ü askın konsept mağazaya ulasan Altınbaş, global bir başarı hikayesi olarak tüketiciler nezdinde kalitenin simgesi haline gelmiştir. Altınbaş’ın oluşturduğu bu güven ve tanınmışlık gücü, benzerlerinin ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Türk Patent ve Marka Kurumuna yapılan bir marka başvurusu da bu durumun açık bir örneğidir.
Bahsi geçen başvuru, bir Türk girişimci adına 8. sınıf malları kapsayan ‘’Altınbaş’’ markası için 2021 yılında gerçekleştirildi. Altınbaş, markasının üçüncü kişilerce tescile konu edildiğini öğrenince marka ilanına itiraz etti. Yapılan itirazın odak noktası, eşya sınıflarının birebir aynı olmamasına rağmen itiraz edilen markanın tanınmış Altınbaş ile birebir aynı olmasıydı.
Marka başvurularında sınırsız seçenek varken tanınmış bir markayı kullanmak iyi niyetli görülemez.
İtiraza ilişkin verilen kararda; “Altınbaş markasının, itiraz edilen markayla ayniyet düzeyinde benzer olduğu ve itiraz edilen markanın eşya listesinde yer alan malların bütünüyle aynı olmasa da ilişkili olduğu’’ ifade edildi. İtiraz edilen bu markanın, kuyumculuk sektöründe tanınmış Altınbaş markasıyla karıştırılabileceği belirtildi ve marka başvurusu reddedildi. Yaptığı itiraz hamlesiyle Altınbaş, markasıyla birebir aynı olan ve ilişkili sınıflardaki emtialarını içeren marka başvurusu için is ilerlemeden müdahale etmeyi basardı ve benzerlerine
karsı markasını korumaya devam etti.
Markaların bilinirliği arttıkça ilişkili sınıflarda haksız yarar sağlama niyeti ile yapılan başvurular da artış göstermektedir. Verilen karar ilişkili mallarda yapılacak tescil başvurularında, tanınmış marka gücünün ne denli önemli olduğunu kanıtlar niteliktedir.
Bir yanıt yazın