Çaykur, 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi, sermayesinin tamamı devlete ait, tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesi ile sınırlı bir İktisadi Devlet Teşekkülü olup Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının ilgili kuruluşu iken Bakanlar Kurulunun 24.01.2017 tarih ve 2017/9756 sayılı kararı ile Türkiye Varlık Fonu’na devredilmiş olan ülkemizin değerli kuruluşlarından biridir.
Birbirinden değerli markaları ve ses getiren girişimleriyle Çaykur’u Çaykur Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı İmdat Sütlüoğlu’ndan dinliyoruz.
Ülkemizde çay tarımı; Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Rize, Artvin, Trabzon ve kısmen Giresun ve Ordu illerini kapsayan 835 bin dekar alan üzerinde yaklaşık 213 bin üretici aile tarafından yapılmaktadır.
Rakamlarla Çaykur;
• Uzun dönem yıllık yaş çay alım ortalaması: 600-650 bin ton civarı
• Özel sektörle birlikte ortalama yaş çay alımı: 1 milyon 200 binin üzerinde
• Üretilen kuru çay toplamı: 230-250 bin ton civarı
• 46 Yaş Çay İşleme ve 1 Paketleme Fabrikası
• 1 Pazarlama ve Üretim Bölge Müdürlüğü ve 8 Pazarlama Bölge Müdürlüğü
• 17 Ev Dışı Tüketim Bayisi, 33 Reyon Bayisi ve 99 Perakende Bayi
• Anatamir Fabrikası
• Atatürk Çay ve Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü
Çaykur olarak dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Kalitemizi anlatmak ve artırmak için verimli çay tiplerinin yetiştirilmesi ve çayın çeşitlendirilmesi kapsamındaki farklı projeler üzerinde çalışıyoruz. Markalaşmaya, ülkemize ve bölgemize katma değer oluşturmaya çabalıyoruz. Organik çay, yeşil çay, beyaz çaydan sonra, şimdi dünya piyasasında talep gören sağlık destek ürünleri geliştirmek üzere çalışmalarımız hızla
devam ediyor. “Stevia” bitkisinden sıfır kalorili şeker üretmek için zirai çalışmalarımızı 4 sene önce başlattık. Çaykur Çay ve Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’ndeki denememiz çok başarılı bir sonuç verdi. Şimdi bu ürünü endüstriyel olarak işlemek için çalışmalar yapıyoruz.
Didi ile çaydaki iddiamızı bambaşka bir ürüne taşıdık. Daha önce soğuk çay ile hiç tanışmamış olanlara denettik. 2013 yazında piyasaya verdiğimiz Didi Soğuk Çay kısa bir süre içinde sevildi, benimsendi, kendi tüketici kitlesini oluşturdu. Farklı boyutlarda ve farklı çeşitlerde üretilen Didi’den sonra stevyalı, yeşil çaylı çeşitleri de soğuk çayseverlere sunuldu. Bergamot aromalısı, yoğun dikkat çeken TV kampanyası ile gündeme gelen Didi, çocuklar tarafından da büyük ilgi görüyor.
Yaşlanan çaylıkları yenileme projesi doğrultusunda Araştırma Enstitüsü’nde doku kültürü laboratuvarı ve gen havuzu oluşturan Çaykur, sağlıklı ve kaliteli çay fidanlarının çoğaltılması üzerinde çalışıyor. Türkiye’deki çay tarımımıza önemli katkılar sağlayacak gen havuzu projesiyle, büyük çay yetiştiricisi ülkelerin ıslah ettiği çay çeşitlerinden performansı ve uyum kabiliyeti iyi olanları çoğaltarak siyah, yeşil, oolong, beyaz çaylar için farklı çay çeşitleri kullanımını artırma çalışmalarını sürdürüyor.
Dünya pazarlarının talepleri doğrultusunda yeni ürünler üzerinde çalışarak dünya trendleri ile hareket ediyoruz. Beklentilere uygun markalar ve ürünler çıkarıyor ve tanıtıyoruz.
Çaykur, şu anda 106 ülkeye çay ve Didi ihracatı gerçekleştiriyor. Amaç Türk çayını markalaştırmak.
Amerika’dan, Kanada’dan, Orta Doğu’dan, Asya’dan son dönemlerde özellikle Afrika’dan ve birçok ülkeden yeni bağlantılar kurduk. Oldukça güzel sonuçlar elde ediyoruz. Fuar katılımlarına aralıksız devam ediyoruz. Tanıtım önemli, marka olmak önemli. Türkiye’nin dünya çapında tanınan markaları olması ülkemizin global pazardaki yeri ve algısı açısından önemli, dönem markalar dönemidir. Sadece ticaret yapmıyorsunuz, ülkenize de katkı sağlıyorsunuz. Onun için ihracatımızı arttırmamız gerekiyor. Markaları arttırmamız gerekiyor. Marka değeri yüksek olan ürünler, dünya pazarlarına açılmamız ve pazar payımızı genişletmemiz gerekiyor. Biz Çaykur olarak üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz.
Kısaca Çaykur, topraklarımızdaki çay tarımını geliştirmek, regülasyonları oluşturmak, çayımızı ve kültürümüzü dünyaya tanıtmak için bilfiil devletle birlikte çalışan, öncü kuruluş görevini üstleniyor.
Türkiye’de yetişen çayın çok önemli bir özelliği var. Aslında biz de bunu tüm dünyaya anlatma çabasındayız. Dünyada çayın yetiştiği en kuzey bölge olan Türkiye’de, çayın üzerine kar yağıyor ve bu nedenle haşere barındırmıyor. Oysa dünyada ağırlıklı olarak tropik kuşakta yetişen çayda yoğun bir haşere mücadelesi mevcut; çayın üzerinde arıtılması zor ve maliyetli olan sağlığa zararlı zehirli kalıntılar birikiyor. Bizim çayımız doğal olarak organiğe çok yakın bir nitelikte. Organik gübre kullanımına da geçildiğinde, ki bu konuda önemli adımlar atılıyor, tümünün organik olma durumu söz konusu.
Bizim çayımızın bu benzersiz özelliğinden ve dünyada organik ürünlere olan yoğun talepten yola çıkarak, son 5 senedir çay tarım alanlarını, devlet desteğiyle organik tarım alanına dönüştürüyoruz. Bu alanlar 10 kat büyüdü ve her yıl genişlemeye devam ediyor. Çaykur olarak hedefimiz tüm çay tarım arazilerini organik havzaya dönüştürmektir.
Organik çay, yeşil çay, beyaz çaydan sonra, aynı iklim şartlarında yetişebilecek tarım ürünleri üzerinde araştırma yapan Çaykur, dünya piyasasında önemli bir katma değere sahip ve büyüyen bir zirai ürün olan Stevia’yı tutundurmayı başardı.
Tamamen bitkisel ve sıfır kalorili bir tatlandırıcı olan stevia da bölgenin kalkınmasına katkı sağlayacak, çay tarımını tamamlayıcı başka bir ürün olacak. Fabrika kurmak için de çalışmalarımız hazırlıklarımız sürüyor. Bu bağlamda Cumhuriyet Çay Fabrikamız yerleşkesinde, günlük 50 ton kapasiteli stevia fabrikamızın yapımında sona yaklaşıldı, bu yıl içerisinde inşallah teslim almış olacağız.
Stevia, şeker içermeyen ve kalori barındırmayan, çok sağlıklı bir tatlandırıcı. Sağlıklı olduğu için dünya piyasalarında aranan ve değeri yüksek bir ürün, dolayısıyla geniş bir pazara sahipken üretiminin kısıtlı olması bölgemiz için çok önemli bir gelir kaynağı oluşturacağı anlamına geliyor.
Çayla, benzersiz özellikteki Türk çayını ve çay kültürünü dünyaya tanıtmak sorumluluğuyla yola çıkılan, Karadeniz Bölgesi’nin kendine özgü motif ve yöresel lezzetlerini çağdaş tasarım, mağazacılık ve hizmet anlayışıyla yorumlayan ve Çaykur’un bir asıra yaklaşan birikim ve uzmanlığıyla hayat bulan bir çayevi
projesidir. Türk kültürünü ve Türk çayını tanıtmak gibi milli bir görevi üstlenen ve kültür pazarlaması açısından örnek bir projeye imza atan Çaykur, Çayla mağazalarını dünyanın büyük metropollerine konumlandırmak istiyor.
Çayla çayevleri, çayın kaynağının bilindiği, çayseverleri kaliteli bir hizmet anlayışı ve ürün çeşitliliğiyle karşılayan, fikrin doğuşundan mekân tasarımına, marka adından logo tasarımına, satılacak ürünlerden personelinin özelliklerine kadar büyük bir özenin, emeğin eseri olup Türk çayının değerini artıracak en önemli girişimlerden biridir.
Çayla’nın ilk dört mağazası Çaykur tarafından açıldı. Önümüzdeki dönemde franchise sistemiyle önce Türkiye’de büyümesini öngörüyoruz sonrasında kendi çayımızın özlemini çeken yurt dışındaki vatandaşlarımız ve Türk çayını tanımak isteyen tüm dünya ile buluşturmayı hedefliyoruz.