8 Mart 1978’de İstanbul’da doğan Ece Vahapoğlu, İşletme okuduğu The American University of Rome’u 2000 yılında birincilikle bitirdi. Fransa IEHEI’de AB ve Uluslararası İlişkiler yüksek lisansı yaptı. 2001 yılında JC Derneği tarafından “Türkiye’nin En Başarılı Genci” seçildi. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın ‘Uluslararası Yükselen Yıldızlar Liderlik Programı’na katıldı. 2016 yılında Türkiye’de “Yılın Kadın İkonu” ödülünü aldı. Çok satanlar listelerinde yer alan yedi kişisel gelişim kitabı ve bir romanı var. Sağlıklı yaşam ve spor üzerine dört kitabı var. İlk kitabı 23 yaşındayken yayınlandı. ÖTEKİ adlı romanı beş dile çevrildi. Çeşitli TV kanallarında (NTV, CNBC-e, SkyTürk, CINE5, ATV) programlar hazırlayıp sundu. Milliyet, Sabah, Akşam, Takvim gazetelerinde köşe yazarlığı ve röportajlar yaptı. FitNews Gazetesi, blog. ecevahapoglu.com, patronlardunyasi.com, halklailiskiler.com sitelerinde ve CEO Life Dergisi’nde yazıyor. Spor, eğitim, sağlık ve kültür alanında sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyor. Spor etkinlikleri yapıyor. İstanbul Aydın Üniversitesi’nde “Radyo ve TV Sunuculuğu” dersi verdi. Gönüllü olarak Göbekli Tepe Tanıtım Projesi’nin koordinatörlüğünü üstlendi. Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan sertifikalı Wellness Eğitmeni olarak Herkes İçin Spor Federasyonu Proje Başkan Vekili görevini yürütüyor. Sağlıklı yaşam, spor ve beslenme seminerleri veriyor. Ulusal ve uluslararası pek çok etkinlikte Türkçe, İngilizce, Fransızca ve İtalyanca moderatörlük ve sunuculuk yapan Ece Vahapoğlu GOssIP’in konuğu…
Pek çok alanda farklı işlerle uğraşıyorsunuz. Bir gününüzü nasıl organize ediyorsunuz?
Erken yatıp erken kalkarım. Saat 23.00’te vücut hücreleri kendini yenilemeye başlar. Ben de gece yarısını bulmadan uyurum. Sabahları bir bardak su içerek ve dua ederek kalkarım. Sporu genelde sabah yaparım. Ya açık havada koşarım ya da salona veya özel derse gidip fitness, yoga ve pilatesten birini yaparım. Yoğun tempoma rağmen haftada 6 gün spor yapıyorum. Gün boyu toplantılarım, yeni projelerin geliştirilmesi ve katılmam gereken davetler oluyor. Sunuculuk işim varsa onun provası ve sahnesi ile ilgileniyorum. Çalışmıyorsam akşamları sevgilimle sakin vakit geçiriyorum. Sık sık seyahatlerim de oluyor. Çok programlı yaşarım; yoğun ajandamdaki sırrım zamanı iyi yönetmek.
Sizi marka yapan hangi Ece oldu? Sunucu? Sporcu? Yazar?
Son yıllardaki sporcu kimliğim beni daha geniş kitlelere ulaştırdı ve tanınma katsayımı artırdı. Sporda ve sağlıklı yaşamda bir marka olduğum söyleniyor. Ben de spordaki etkimi net görüyorum. Spor kariyerimden önce etkinliklerdeki sunuculuk yönümle de sektörde üst sırada bir marka olarak çok önemli organizasyonlarda görev aldım; sunuculuk işlerim de hala devam ediyor.
Aynı zamanda Wellness Eğitmenliği de yapıyorsunuz. Nedir Wellness Eğitmenliği?
Herkes İçin Spor Federasyonundan eğitim ve sınavlarla alınmış resmi belgemle 2. kademe Wellness Eğitmeni oldum. 1. kademeyi zaten yıllar önce almıştım. Wellness; bedensel, zihinsel, ruhsal ve çevresel faktörlerle sağlıkta bütün halde zinde olmaktır. Ben eğitmen olarak topluma spor alışkanlığı kazandırmak için projeler üretiyorum. Spor etkinliklerinde halka spor yaptırıyorum. Sağlıklı beslenme bilgileri veriyorum. 21 günlük zayıflama kampım da var.
Sağlık, kişisel gelişim ve daha birçok alanda pek çok kitabınız var, yenileri geliyor mu?
Yeni kitap yerine yeni spor markam geliyor: Fit21 Öncelikle spor taytları ve atletlerinden oluşan bir koleksiyon çıkacak. Wellness alanındaki etkili ismimi dijital platformlarda da güçlendireceğiz. İlerleyen yıllarda da tabii yeni kitaplar yazacağım.
Fit21 marka fikri nasıl ortaya çıktı? Neden 21?
21 gün bir alışkanlık kazanmak için gereken tekrar sayısı; benim de son kitaplarım, seminerlerim yayımlandı. 21 günlük sağlıklı zayıflama kampımda katılımcıların beslenme alışkanlıklarını dönüştürmelerine destek oluyorum; onlara spor alışkanlığı kazandırıyorum. Kampıma Fit21 adını vermek üzereyken yeni spor markama da isim düşünüyorduk. Yeni çıkacak spor koleksiyonumun markası da Fit 21. Bana çok uyan bir sözcük ve rakamın birleşimi.
Sizce bir markanın olmazsa olmazları neler?
Marka olduğunuz alanda bilirkişi yani uzman olmanız, gerçekten öyle yaşamanız, size güven duyulması, istikrarlı ilerleyişiniz, kendinizi sürekli geliştirmeniz ve bilgilerinizi güzel bir iletişimle aktarmanız.
Uluslararası markalar özellikle fitness yüzü olarak neden Ece Vahapoğlu’nu tercih ediyor?
Çünkü gerçeğim. Yıllardır haftada 6 gün spor yapıyorum. Hep sağlıklı yaşadım. Profesyonel sporcu veya fiziğiyle ön planda olan bir model değilim. Sunucu ve yazar kimliği olan bir kadının kendi bedenine iyi bakmasıyla ortaya çıkan sonuçların fark edilmesi, yaşadığım tecrübelerin merak edilmesi, basında ve sosyal medyada etkili olmam, verdiğim mesajların arkasında durmam, çalıştığım markaların hissederek elçisi olmam, projeleri inanarak yapmam ulusal ve uluslararası büyük markaları etkiliyor. Güçlü markalar yıllardır yatırım yapmışlar, tabii ki doğru isimlerle çalışmak isterler.
Bence Türkiye’deki en değerli markalar: Türk Hava Yolları ve Arçelik… Başka markaların da giderek daha çok kurumsallaştığını ve pazarlama dünyasına adapte olduğunu görüyorum.
En çok kullandığım markalar: Elektronikte Samsung, Apple, Panasonic; giyimde ve aksesuarda Beymen, Network, Lacoste, Nike, Uniqlo, Skechers, Samsonite, Balenciaga, Jimmy Choo, Cartier.
Bence yüzyılın icadı: İnternet.