Dünyanın en çok kullanılan alışveriş sitelerinden biri olan Amazon.com, sanal olmayan (!) ilk mağazasını geçtiğimiz günlerde ABD’nin Seattle eyaletinde test etmeye başladı. “Amazon Go” ismi verilen bu mağazada çalışan ve kasiyer bulunmuyor. Kullanıcılar mağazaya girerken akıllı cihazlarından Amazon Go uygulamasını açıp mağazaya giriş yapıyor. Mağazadan alınan ürünler uygulamadaki sepete ekleniyor ve çıkarken de bu ürünlerin bedelleri sisteme tanımlı kredi kartlarından tahsil ediliyor.
Gelişmiş bir teknolojiye sahip Amazon Go, kullanıcının hangi raftan hangi ürünü aldığını belirleyen sensörlerle donatılmış durumda. Hatta bu sensörler, kullanıcının ürünü almaktan vazgeçip ürünü rafa geri koymasını algılıyor ve uygulama sepetinde bulunan ürünü sepetten otomatik olarak çıkarıyor. Amazon bu teknoloji sayesinde kullanıcıya hızlı, teknolojik ve sıra dışı bir alışveriş deneyimi yaşatacak gibi görünüyor. “Just Walk Out” (Sadece Dışarı Çık) sloganıyla yola çıkan Amazon, Amazon Go’nun teknolojisiyle ilgili olarak ABD Patent Ofisi’ne US2015012396 numarasıyla ve “Transitioning items from a materials handling facility” (Materyallerin elle tutulması ile işleyen bir tesisle eşyaların/ürünlerin geçirilmesi) başlığıyla patent müracaatında bulundu. Bu patent başvurusu, Amazon Go’nun çalışma sistemi hakkında ilginç bilgileri de ortaya çıkardı. Başvuruda, mağazanın çeşitli bölgelerinde bulunan derinlik sensörleri ve kameraların varlığından bahsediliyor. Bu derinlik sensörleri ve kameralar kullanıcının mağazadaki konumunu belirliyor ve kullanıcının hangi ürünü aldığını veya geri bıraktığını belirlemede diğer sensörlere yardımcı oluyor.
A’dan Z’ye alışveriş felsefesini benimseyen Amazon, Amazon Go girişimi ile gıda sektörüne de giriş yapmış oldu. Milliyet’in haberine göre, ABD’li finans şirketi Cowen&Co’nun analisti John Blackledge, Amazon’un uzun süredir gözünü 795 milyar dolarlık karlı gıda sektörüne diktiğini belirterek; e-ticaret devinin, genç neslin yükselen dijital alışveriş trendini iyi analiz ettiği ve potansiyeli olan bir pazara girdiği değerlendirmesinde bulundu. Alışverişe dair her alanda yatırım yapan Amazon’un, gıda sektörünün dışında da birçok alanda yatırımı bulunuyor.
Sadece bir alışveriş sitesi olmanın ötesinde, alışverişin başından sonuna kadar kullanıcılarına hizmet vermeyi amaçlayan Amazon, bu hedef doğrultusunda birçok yeniliğe imza attı. Ünlü site, drone (kumandayla kontrol edilen insansız hava aracı) kullanılarak adrese teslimat yapılmasını sağlayan kargolama sistemi ile ilgili ABD Patent Ofisi’ne “US9305280” numarasıyla ve “Airborne fulfillment center utilizing unmanned aerial vehicles for item delivery” (Ürün gönderimi için insansız hava araçları kullanan hava ikmal merkezi) başlığıyla patent müracaatında bulunmuştu. Bu patent müracaatı içeriğinde zeplin şeklinde “hava ikmal merkezi”nden dağıtım yapacak droneları içeriyordu.
Ayrıca Amazon, online alışverişlerde kullanılmak üzere, kullanıcının telefon veya bilgisayar kamerasına göz kırparak ödeme yapmasını sağlayan ödeme sistemi ile ilgili ABD Patent Ofisi’ne US9202105 numarasıyla ve “Image analysis for user authentication” (Kullanıcı kimlik doğrulaması için görüntü analizi) başlığıyla başvurusunda da bulunmuştu.
Amazon’a ait hizmetlerin birçoğu ülkemizde mevcut olmasa da Türkiye’de girişimleri yok değil. “Amazon Prime Video” hizmeti ile Türkiye’de bir açılım yapan Amazon, daha önce de Almanya mağazasına (Amazon.de) Türkçe dil seçeneğini ve Türkiye’ye özel ücretsiz kargo seçeneğini eklemişti. Bu hizmetlere Amazon Go eklenir mi bilinmez ama Amazon Go’yu kullanacak olan kullanıcıları çok farklı bir alışveriş tecrübesi bekliyor.
Görünen o ki Amazon’un yenilikleri ile fazla zaman ayırmadan, sıra beklemeden, tek hareketle ödeme yapılan, satış danışmanı ve kasiyer bulunmayan, kapıya kadar ürün teslimi yapan bir alışveriş deneyimi yakın gelecekte bizi bekliyor.
Amazon’un 10 milyon dolar yatırımla çektiği Manchester by the Sea adlı filmi, bir online mecra tarafından üretilen ve en iyi film dalında Oscar’a aday gösterilen ilk film oldu. Film 3 Şubat’ta ülkemizde gösterimde.