II. DÜNYA SAVAŞI’NIN “İYİ Kİ BAŞARISIZ OLMUŞ” DEDİRTEN İCATLARI

Savaşlar, insanlık tarihi boyunca üzüntü ve acı getirdiği gibi birtakım gelişmelere de sebep oldu. Savaşlarda kullanılan alet ve silahlar sürekli gelişti, yeni teknolojilere ve icatlara kapı araladı. Bu icatlardan bazıları başarılı oldu ve teknolojiye katkı sağladı, bazıları ise başarısız oldu ve tarihin tozlu sayfalarında kayboldu. İkinci Dünya Savaşı sırasında bulunan fakat hayata geçemeyen ve ‘’İyi ki başarısız olmuş!’’ dedirten icatları derledik.

PANJANDRUM

İngiliz ordusu tarafından tasarlanan Panjandrum, iki büyük tekerlekten oluşan ve özellikle denizden yapılan kara çıkarmalarındaki savunma hattını asmak amacıyla tasarlanan bir icattı.

Panjandrum, birbirinden bağımsız dönebilen iki silindir tekerden oluşuyordu. Bu devasa tekerlerin her birinin üzerinde 8-10 adet mini roket; iki tekerin ortasında ise patlayıcı bulunuyordu. Mekanizmanın çalışması, eşit uzunluklu fitiller tarafından roketlerin ateşlenmesine ve es zamanlı olarak yanmasına bağlıydı. Bu tasarıma eklenen patlayıcılarla, savunma hattındaki engellerin ortadan kaldırılması planlanmıştı. Ancak yapılan denemelerde roketler üzerinde es zamanlı hareket sağlanamadı. Senkronizasyonun sağlanması amacıyla kullanılan fitiller, birbirinden farklı zamanlarda yandığı için mekanizma işlevini gerçekleştiremedi. Hatta uygulama öyle hayal kırıklığıyla sonuçlandı ki bu icat korkulan değil, dalga geçilen bir icat olarak akıllarda yer etti. Olduğu yerde dönen, sağa sola savrulan ve bir türlü amacını yerine getiremeyen bir icat olarak kayıtlara geçen Panjandrum, karşılaştığı başarısızlık nedeniyle hiç kullanılmadan rafa kaldırıldı.

KRUMMLAUF

Krummlauf, II. Dünya Savaşı’nda Almanlar tarafından geliştirilen Sturmgewehr 44 isimli tüfeğe, bükülmüş namlu monte edilmesini sağlayan bir icat olarak tasarlandı.

Bu icat özellikle askerlerin siperden veya saklandığı yerden gövdesini çıkarmadan atış yapabilmesi için düşünüldü. Kavisli namlu, köselerden güvenli bir şekilde atış yapmayı sağlıyordu. Nisan alabilmek için de tıpkı denizaltı mekanizmasında kullanılan periskop mantığına benzer bir nişangah kullanıyordu. Böylelikle silahı köselerden çıkarmadan sadece namluyu dışarı çıkararak ve aynalar ile nisan alarak görüş alanı dışına atış yapılması sağlanacaktı. Silahın ucuna takılan Krummlauf, merminin silah namlusundan çıktıktan sonra kavisli namluya girip oradan dönerek ilerlemesi için icat edildi ancak atıştan sonra bir merminin kavis alması filmlere konu olsa da gerçekte mümkün olmayan bir şey olduğundan atış sonrası ya mermiler parçalanıyor ya da Krummlauf kırılıyordu. Propaganda amacıyla üretildiği düşünülen ve bazı propaganda videolarında atışlar yapabildiği görülen Krummlauf projesi hayata geçemedi.

Krummlauf’un bir örneği halen Almanya’da Koblenz Müzesinde sergilenmektedir.

HILLER VZ-1 PAWNEE

Orijinal konsepti 1940’ların sonlarında Charles H. Zimmerman tarafından geliştirilen, Hiller VZ-1 Pawnee, her ne kadar II. Dünya savası için düşünülmüş olsa da ilk prototipi 1954 yılında geliştirildi ve 1956 yılında Amerikan ordusu için üretilebildi. 

Uçuş platformu olarak isimlendirilebilen bu icat, günümüzde yaygın bir kullanıma sahip olan bireysel drone’ların atası olarak nitelendirilebilir. Hiller VZ-1 Pawnee’nin platformunun altında bir helikopter motoru ve pervanesi bulunuyordu. Bu platform üzerinde ise bir askerin veya pilotun durabileceği ve aracı kullanacağı bir alan bulunmaktaydı. Aracın kontrolü ise ‘’kinestetik kontrol’’ denilen prensip ile sağlanıyordu.

Bu prensibe göre aracın yönü ve hızı, aracı kullanan pilotun vücut hareketleriyle kontrol ediliyordu. Ancak Amerikan ordusu tarafından yapılan denemelerde Hiller VZ-1 Pawnee’nin çok küçük olması ve yavaş hareket etmesi sebebiyle kullanışlı olmadığına ve kullanım alanının sınırlı olduğuna karar verdi. Altı tane prototipi bulunan aracın hiçbiri hayata geçmedi. Günümüzde bir örneği Amerika’da Hiller Havacılık Müzesinde diğeri ise Chantilly’deki Ulusal Hava ve Uzay Müzesinde sergilenmektedir.

Hiller VZ-1 Pawnee için bireysel drone’ların atası denilebilir.

KUGELPANZER

Nazi mühendisleri tarafından tasarlanan Kugelpanzer, savaş filmlerinden fırlamışa benzeyen görüntüsüyle dikkat çekiyor.

Tankta, aracın yanlarını oluşturan iki dönen tekerlek ve bu tekerlekler arasında bir sürücü alanı bulunuyordu. Sürücü alanında ise askerin aracı kontrol etmesini sağlayan mekanizma ve silah kullanmasını sağlayan silah donanımları vardı. Kugelpanzer’in belki de en ilginç tarafı, tekerlekler hareket ederken sürücü alanının sabit bir konumda durmasıydı. Bu durum, manevra kabiliyetini olumsuz etkilediği için tankın arkasında manevra için küçük bir ek tekerlek bulunuyordu. Aracın bir kesif aracı mı yoksa tek kişilik bir saldırı aracı mı olduğu konusundan tutun da üretildiği malzemenin ne olduğuna kadar birçok teori ortaya atıldı. Kugelpanzer’in hem sağlam olmaması hem de istenilen manevra kabiliyetine ve hıza sahip olmaması sebebiyle hiç kullanılmadığı düşünülmektedir. Kugelpanzer’in orijinal olduğu kabul edilen ve günümüze kadar gelebilen tek örneği ise Rusya’da Kubinka Tank Müzesinde sergilenmektedir.

FU-GO BALLOON BOMB 

Almanya V-2 füzeleriyle ilk balistik füzeyi; Japonlar da ilk balistik balonu icat etti diyebiliriz. Fu-Go Balloon Bomb’ın icat edilmesindeki temel amaç, pasifik okyanusu üzerinden jet akımını kullanarak Amerika kıyılarında yer alan ormanlık alanların yakılmasıydı. Bu nedenle kıtalararası menzile sahip ilk silah oldugu kabul edilmektedir.

Dönemine göre karmaşık bir yapıya sahip olan Fu-Go Balloon Bomb’da, yaklaşık 9000 metrenin altına düştüğünde balonun alt ve yan kısımlarında bulunan kum torbalarını serbest bırakacak barometrik bir sensör kullanıldı. Kum torbası yerleştirilen istasyonlara ek olarak yangın çıkaran ufak bombalar takıldı. Bu bombalar balonun patlamasını ve sonra olduğu yere çakılmasını sağlıyordu. Yere çakıldığında ise balonun altında bulunan asıl büyük çaplı bomba aktifleşerek patlıyordu. Fu-Go Balloon Bomb, aşırı hava koşulları nedeniyle kontrolü istenildiği gibi sağlanamadığından aktif şekilde kullanılamadan tarihin tozlu sayfalarındaki yerini aldı.

 

Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir