MARKALAR AYIRT EDİCİLİĞİNİ ARTIK RÜYALARDA MI KAZANIYOR?

Markalar, potansiyel kullanıcılarının zihninde yer etmek için çeşitli reklam kampanyaları yürütüyor. Planlanan her reklam kampanyasının hitap ettiği belirli bir kitlesi ve bir fonksiyonu var. Peki markaların, reklamlarıyla rüyalarınızı hedeflediğini söylesek?

Markalar, tüketicilerin hafızasında yer ederek kendini hatırlatacak çeşitli unsurlarla reklam ve iletişim çalışmalarını yürütüyor. Ahenkli reklam müzikleri, kafiyeli sloganlar, olay kurguları ve daha birçoğu müşteri üzerinde bir bilinç ve davranış değişikliğine yol açıyor. Davranış değişikliği ise satın alma eylemini beraberinde getiriyor. Bu döngü zaten bildiğimiz ve hatta yıllardır bizim de birer müşteri ya da marka olarak dahil olduğumuz bir akış. İşin ilginçleştiği nokta ise bu döngüde yer edinen yeni unsurların gündeme gelmesi: Hayallerimiz ve rüyalarımız. Rüyalara odaklanan bu yaklaşımın adı; hedeflenmiş rüya kuluçkası yani Targeted Dream Incubation -TDI olarak biliniyor.

Uzmanların Eleştirisi

Pazarlama işinin artık rüyalarımıza kadar taşınması, işi ilginç kıldığı kadar tedirginlik hissini de beraberinde getiriyor. Bazı bilim insanları, rüyaların bir reklam alanı olarak hedeflenmesinden son derece rahatsız. Science Magazine’e göre 40 uyku araştırmacısının TDI konusunda sektörü uyarıcı nitelikte açık bir mektup yayımlaması da bunu destekler nitelikte. Araştırmacılar; insan bilincinin, hayal ve rüyaların bir oyun alanı olmadığını ve bu yöntemin kötü sonuçlar doğurabileceğini ifade ediyor. Özellikle dijital bir çağda olmamız, konunun hassasiyetini pekiştiriyor. Artık uyku esnasında büyük çoğunluğumuzun yanı başında tuttuğu akıllı cihazların çoğu, uzaktan kontrol edilebilecek bir yapıda. Bu durum da kişilerin izni olmaksızın uyku esnasında çeşitli içeriklerin uzaktan kontrol ile oynatılması ihtimalini gündeme getiriyor. Yöntem hakkında eleştiri ve endişelerini sunan araştırmacılar, bu konuya dikkat çekiyor ve tehlikenin boyutunu ifade ediyor.

Rüyalara Giren Markalar

Eskiden markalar için tanınmışlık kazanmak ve belirli bir kitle tarafından kanıksanmak, çok daha konvansiyonel yöntemlere dayanıyordu. Temel pazarlama ve reklam prensipleri ile yaygınlaşan teşebbüsler, müşterilerin hafızasında yer edinmek için çeşitli yaratıcı yöntemlere başvuruyordu. Şimdi ise bu yöntemler rüyaları da hedefleyecek kadar çeşitlenmiş durumda. Görünen o ki artık dışarıda hiç görmediğimiz, TV reklamlarında duymadığımız bir markayı anlam veremediğimiz biçimde tanımaya ve tercih etmeye başlayacağız; markalar rüyalarımızda yer edinerek ayırt edicilik kazanacak… Belki de bilinen bazı markaları rüyada görmenin artık bir anlamı bile olacak! Bu, şimdilik uçuk bir hayalden ibaret olabilir elbette. Yine de ileride marka itirazlarında ya da hükümsüzlük davalarında bile rüyaların gerekçe sunulduğunu düşünmek bizler için hayli ilginç oluyor.

’Bu marka birçok kişinin rüyalarına girmektedir, davalı taraf rüyalarda bile tanınan bu markanın bilinirliğinden faydalanmaktadır.’’ gibi bir gerekçe hayal edebiliyor musunuz?