MARKADAN ÜRÜN ADINA: JENERİK MARKALAR

Kullanıcıları tarafından çok sevilen ve hızla yaygınlaşarak kendini aşan markalar, zaman içerisinde bir ürünün genel adı haline gelebiliyor. Bir marka adının, ürünün genel adı haline gelmesiyle yaygınlaşan bu işaretler jenerik marka olarak tanımlanıyor. Bugün hala en çok bilinen örneklerden biri olan ‘’Selpak’’ aslında bir peçete türünün adı değil, markanın adı. Gelin jenerik markaları ele alıp küçük bir nostalji turu atalım

Bugün farkında bile olmadan ürün adı yerine kullandığımız birçok marka ismi var. Markaların, ürün adı yerine geçerek ‘’jenerikleşmesi’’nde birçok etken olduğu gibi ürünün piyasaya çıktığı dönemdeki rakip sayısı da etkili. Bir ürünü piyasaya ilk çıkaran firma ya da marka, pazarda yarattığı fark ve ürettiği yenilik sayesinde önemli bir paya sahip oluyor ve böylelikle marka ismi, zaman içerisinde pazarlanan ürünün adına dönüşüyor. Bu duruma örnek olabilecek çok sayıda marka var.

Vazgeçilmez ev hediyesi Borcam

Yeni ev ziyaretlerinin gelenekselleşmiş ve sembolik hale gelmiş hediyesi Borcam bu konuya hiç de uzak değil. Isıya dayanıklı olmasıyla bilinen cam kaba verilen Borcam adı, aslında bir marka. Fırına girebilen bu ürünler, 1968 yılında Teknik Cam’ın kurulması ve ismin tescillenmesiyle hayatlarımıza giriyor. Döneminin popüler mutfak aracı haline gelen kaplar, zaman geçtikçe popülerliğini artırıyor ve neredeyse her evin vazgeçilmezi haline geliyor. O gün bugündür ‘’ısıya dayanıklı fırın kabı’’ oluyor size Borcam.

Sana yemedin mi?

‘’Sana Yağ’’ markasının margarin kelimesi yerine kullanılmasındaki sebep çok açık; yine bir ilk olma meselesi. Unilever markası Türkiye’deki ilk yatırımını 1952 yılında Bakırköy’deki margarin fabrikasıyla yapıyor. Sana markası ve margarin böylelikle ülkeye girerek yine bir dönemin en popüler yağlarından biri oluyor. Bugün margarinin her ne kadar sağlıklı olmadığı belirtilse de çıkış yaptığı dönemde, yakaladığı ivme konuşuluyor ve özellikle hamur işlerinin vazgeçilmezi olduğu düşünülüyordu. Mansur Ark’ın meşhur ‘’Sana demedim mi?’’ şarkısının uyarlandığı ‘’Sana yemedin mi?’’ reklamında da kapış kapış giden yiyecekler bu popülariteyi hatırlatacaktır hepimize.

Kahvaltıların vazgeçilmezi olan sembolik lezzet

Nutella, henüz Türkiye pazarına girmemişken Türkiye’nin sürülebilir fındık kremasının bir numaralı ismi Sarelle’ydi. Sagra markasının bünyesinde çıkan ürün, döneminin en popüler ürünlerindendi. Hatta aynı markanın Tadelle isimli ürününün de benzer bir popülerlik kazandığını söyleyebiliriz. Bugün ise Sarelle ve Tadelle markaları, faaliyetine devam ediyor ve popülerliğini aradan geçen yıllara rağmen koruyor. Fakat bu pazarda artık yalnız değiller. Nutella, Çokokrem gibi isimler de sürülebilir fındık kreması kategorisinde en az Sarelle kadar jenerik bir marka haline geldi.

Elbette jenerik markalara daha birçok örnek verebiliriz. Jeep, Jelibon, Oralet, Nescafe, Fanta, Teflon, Cif, Vileda, Kalebodur gibi birçok isim aslında birer markayken ürünün adı haline geldi. Zaman içerisinde bir ürün adı haline gelen bu jenerik markaların yeni marka başvurularına bir tür adı olarak dahil olup olamayacağı ise merak konusu. Örneğin aslında bir marka olan fakat sonradan yapışmaz tavaları tarif etmek için kullanılmaya başlanan ‘’Teflon’’ kelimesi, bazı marka başvurularında bir ürün türüymüş gibi kullanılıyor. Bugün Türk Patent ve Marka Kurumunda tescilli birçok markanın içinde ‘’Teflon’’ kelimesi bir unsur olarak yer alıyor. Fakat bu durumun her jenerik marka için geçerli olmadığını söylemek mümkün. Hak sahipliği, birçok değişkene ve emsal kararlar üzerinden değerlendirilmeye açık bir alan. Dolayısıyla burada hangi markanın daha tescillenebilir, hangisinin daha tescillenemez olduğunu da ön görülemez. Grup Ofis Marka Patent’in başvurusu yapmayı düşünenlere önerimiz, her zaman yeni, özgün ve akılda kalıcı markalar yaratarak kendi markasını jenerik kılacak başarıya ulaşmasından yana.

Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir