MARKANIZI GÜMRÜKLERDE KORUYOR MUSUNUZ?

Günümüz şartlarında taklit ürünlerle mücadelede, fikri ve sınai hakların TÜRKPATENT ve mahkemeler nezdinde yürütülen işlemlerle korunması ne kadar önemli ise taklit ürünlerin piyasada yer alması hususuyla mücadele de bir o kadar önemlidir. Fikri ve sınai hakların korunmasının yanı sıra taklit ürünlerin takibi, gümrükten ve piyasadan toplatılması ve imhası da orijinal ürünlerin ve marka sahiplerinin piyasadaki güvenilirliği, prestiji ve ticari kayıpları açısından büyük bir gerekliliktir.

Mehmet TANYER – Avukat / Patent ve Marka Vekili

Bilindiği üzere fikri ve sınai mülkiyet hakları marka, tasarım, patent, coğrafi işaret, fikir-sanat eserleri, entegre devre topografyaları ve yeni bitki çeşitleri üzerindeki ıslahçı hakları şeklinde 7 ana başlıkta toplanmıştır. Fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunmasına ilişkin sınır önlemleri Gümrük Kanunu’nun 57., Gümrük Yönetmeliği’nin 100 ila 111. maddeleri ile düzenlenmiştir.  Mevzuata göre fikri ve sınai mülkiyet hakları mevzuatına göre korunması gereken haklarla ilgili olarak hak sahibinin yetkilerine tecavüz eder mahiyetteki eşyanın alıkonulması veya gümrük işlemlerinin durdurulması sağlanabilmektedir. Ayrıca Gümrük Yönetmeliği’nin 105. maddesine göre taklit ürünü taşıyan sevkiyatın durdurulması halinde, yargılama yoluna gidilmeden taklit ürünün imhası yapılabilmektedir. Bunun için taklit ürünün hak sahibine ilişkin hakları ihlal ettiğine yönelik dilekçenin ve eşya sahibinin taklit ürünün yok edilmesine muvafakat gösterdiğine ilişkin beyanın gümrük idaresine sunulması gerekmektedir. Gerekli bu şartlar sağlanırsa taklit ürün taşıyan sevkiyatı önlemek ve ürünlerin imha edilmesini sağlamak mümkündür.

Taklit markalar kötü bir ambalajdır

Bir marka sahibi olmak, bu markanın halk nezdinde hatta bazen uluslararası düzeyde bilinir olmasını sağlamak çok büyük bir emek ister. Bu kadar büyüyen bir marka olmanın en önemli koşulu ilk günkü kalitede ancak yılların verdiği deneyimle hep daha iyiye doğru ilerlemektir. Taklit markalar ise bu bilinen ve tercih edilen markaların haklı ününden faydalanma amacı güden, orijinal markadan daha ucuz ham maddeden üretilen ve çok daha kalitesiz ürünlerden oluşmaktadır. Bu durum pek çok soruna yol açmaktadır. Bu sorunların başında elbette halk sağlığı gelmektedir. İyi markaların üretimde her aşaması belirli kalite standartlarına göre düzenlenmektedir. Orijinal ürünler, çeşitli kontrollerden geçmekteyken taklit ürünler bu tarz kontrollere sahip değildir. Deyim yerindeyse söz konusu ürünler sadece kötü birer ambalajdır.

Orijinal fiyatına taklit ürün

Günümüzde özellikle çevrim içi satışlar nedeniyle orijinal marka fiyatına farkında olmadan sahte ürün alan kişilerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu nedenle markaların taklitlerinden sakınmak her geçen gün çok daha büyük bir önem kazanmaktadır. Marka sahiplerinin en büyük avantajlarından biri ise taklit ürünlerin henüz piyasaya dağılmadan önce yani gümrük aşamasında imhasının, değiştirilmesinin ya da müsaderesinin sağlanmasıdır.

Gümrük koruması sayesinde markalar hem marka haklarını tam anlamıyla koruyacak hem de tüketicinin sahte ürünle aldatılmasına müsaade etmeyecektir. Bunu yaparken aynı zamanda kendi prestijini ve tüketicinin sağlığını da korumuş olacaktır.

Gümrük İdaresi ile gerçekleştirilen ve her yıl yenilenmesi gereken işlemlerle, taklit veya sahte ürünlerin imha edilmesi ve dağıtımının engellenmesini sağlanabilmektedir. Ayrıca bu yol ile marka sahipleri taklit malın üreticisinin kim olduğunu öğrenme ve kendi ülkesinde taklit üretene karşı hareket geçme imkanını da elde etmektedir. Ülkemize giren ya da ülkemizden çıkması planlanan taklit ürünlerin engellenmesine ilişkin açık deliller olması halinde Gümrük İdaresi re’sen bu malların durdurulmasını sağlayıp hak sahibine ya da vekiline haber verebileceği gibi her yıl yenilenen başvurular ile daha net bir kontrol sağlanabilmektedir. Marka hakkının ihlali kesinleştiği takdirde söz konusu taklit ürünlerin niteliği değiştirilebilir, imha ya da müsadere edilebilir.

Gümrük idaresince gümrük işlemleri durdurulan veya alıkonulan eşya, yetkili mahkemece alınan karar doğrultusunda imha veya asli nitelikleri değiştirilerek tasfiye edilir.

Yetkili mahkemenin söz konusu eşyanın sahte veya korsan olduğuna karar verdiği hallerde;

a) Eşyanın imhasına karar verildiği takdirde, masraflar eşya sahibine ait olmak üzere eşya tasfiye hükümlerine göre imha edilir.
b) Eşyanın niteliklerinin değiştirilmesinden sonra eşya sahibine teslimine karar verilmesi halinde, eşyanın nitelikleri hiçbir şekilde ilk haline gelemeyecek şekilde değiştirilir. Marka ve etiketlerinin sökülmesi eşyanın niteliklerinin değişmesi için yeterli kabul edilmez. Bu işlemlere ilişkin masraflar eşya sahibi tarafından karşılanır. Eşyaya ilişkin, niteliklerinin değiştirilmesinden önce bir gümrük beyannamesi verilmiş olması halinde, söz konusu beyanname iptal edilir. Eşyanın nitelikleri değiştirilmeksizin yeniden ihraç edilmesi şeklindeki talepler reddedilir.
c) Sahte veya korsan eşyanın müsaderesine karar verilmesi halinde, eşyanın tasfiye hükümlerine tabi tutulmasından önce (b) bendinde belirtildiği şekilde nitelikleri değiştirilir.

Fikri ve sınai hakları ihlal ettiği gerekçesiyle işlemleri durdurulan veya alıkonulan eşyanın, Türkiye Gümrük Bölgesi’ne girişine, serbest dolaşıma girişine, Türkiye Gümrük Bölgesi’ni terk etmesine, ihracına, yeniden ihracına, şartlı muafiyet düzenlemesine tabi tutulmasına ve serbest bölgeye konulmasına izin verilmez.

Uygulamadan muaf ürünler

Önemle belirtmek gerekir ki bir kısım ürünler bu uygulamadan muaftır. Gümrük Kanunu madde 57’ye göre “Yolcu beraberinde getirilen zati ve hediyelik eşya ile posta kolileri ile gönderilen ticari mahiyette olmayan eşya için bu madde hükümleri uygulanmaz. Aynı şekilde, fikri ve sınaî haklar mevzuatına göre korunması gereken haklar ile korunmuş ve hak sahibinin izni ile üretilmiş eşyanın; hak sahibinin rızası dışında bir gümrük işlemine tabi tutulması veya hak sahibinin onayladığından farklı şartlarda üretilmesi veya başka şartlarda bir marka taşıması halinde, söz konusu eşya bu madde hükümleri kapsamı dışında tutulur.”

Hak sahiplerinin markalarını ticaretin her alanında korumaları, markanın geleceği açısından son derece önemlidir. Hak sahiplerinin üzerine düşen sorumluluklardan biri de markasını tercih eden tüketicileri her türlü aldatılmaya ve tehdide karşı korumaktır. Bu bilinçle gümrük korumasından faydalanmak hak sahiplerini bir adım daha öne taşıyacaktır.

Av. Mehmet TANYER
Patent ve Marka Vekili

Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir